
''Aklın denetiminden tamamen soyutlanmış bir şiirden söz edilebilir mi diyorsunuz. Bence denetimin dozu önemlidir. Şiiri, akışında keyfine bırakmak, bana en akılcı yol olarak görünüyor. Çünkü aslında akıl dediğimiz şey, şairin gustosudur. (Bu sevmediğim sözcüğü derdimi daha iyi anlatabilmek için kullanıyorum.) Gusto ya da beğeni bir koşullanmadan kurtulmaktır. Hem Yahya Kemal estetiğini rahatsız etmeyeceksiniz, hem de yeni şiirler yazacaksınız, buna olanak yoktur.'' (1985)
- Oktay Rifat
DUVAR
Kireç badanalı duvara
kömürle adını yazdım
bir gemi resmi çizdim üstüne
balıklarını dizdim
gemi aldı götürdü seni
tükürdüm mavisine
sildim denizlerini bozdum
UYKU
Sur dibinde
tek göz hanede
odun kömür Hak getire
ama pide gibi döşekte
apış arasına girdi mi elleri
gül gibi kızlar düşünde.


DOZER
Fener'in Balat'ın yoksul evleri
yoksul evleri aman
bir minibüs gelir karşıdan
içi dolu insan
Yemiş Çarşısı yerle bir
Yemiş Çarşısı toz duman
dozere can mı dayanır
gelir duvara dayanır
iner dam saçak döşeme
hey dozerler dozerler
kerpiçin eti ne budu ne
Ayvansaray'ın yoksul evleri
yoksul evleri aman
fıkır fıkır insan
Ayvansaray'ı yıkmışlar
Ayvansaray yerle bir
Ayvansaray toz duman.


MARKET
Bakkalı kasabı bıraktı
manava yan çiziyor
markete dadandı,
elinde tel sepet
mantara etlere
yabancı peynirlere bakıyor,
iki paket bulgur
yarım kilo hazır kıyma
dönüyor salına salına
sokak arasındaki evine,
ne güzel diye düşünüyor
yaşamak ne güzel
dünya ne güzel!
KOCA BİR YAZ
Koca bir yazı çekirdek içleyerek
sinemalarda geçirdim
taban teptim sokaklarda
tırnak yedim uyudum,
denize baktım usanmadan
ölüme inandım,
güzel çok güzel
olduğunu düşünerek,
Güzelim, düşünerek
çekirdek içleyerek,
Güzelim, çekirdek içleyerek
koca bir yaz geçirdim,
şimdi yorgunum biraz.

İSTANBULLU
Denizinden koklamak İstanbul'u
suyundan içmek
yokuşundan inmek salına salına
giyinip kuşanmak
sana vergi İstanbullu olmak
Sultantepesi'nde savrulur saçların
İskele Meydanı'nda uçar eteklerin
bu bulutlar bu rüzgarlar senin
sana vergi güzelim havalı olmak
çıtır pıtır konuşmak
soyunur dökünürsün çarşı dönüşü
saksıları sularsın
alt katta çamaşırlar ıslanır
bir şamata pencereden pencereye
serçeler senden beter
sana vergi İstanbullum
bir çırpıda Üsküdar olmak.