|
 |
|
EKİN PUSULASI |
|
|
|
|
|
 |
|
Metin Altıok |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|

(1941 Bergama - 9 Temmuz 1993) 1971 de DTCF Felsefe bölümündeki eğitimini tamamladı. 1976 yılında ilk şiir kitabı 'Gezgin' yayınlanıncaya kadar resimle uğraştı, sergilere katıldı, kişisel resim sergileri açtı. Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsünde çalıştı, 1979 yılında öğretmenliğe başladı. Bingöl ve Karaman'da felsefe öğretmenliği yaptı, 1990 yılında emekliye ayrılarak Ankara'ya yerleşti. 2 Temmuz 1993 Sıvas toplukıyımından yaralı kurtulan tek kişi olmasına rağmen, komadan çıkamadı ve 9 Temmuz 1993 günü yaşama gözlerini kapadı.
DÜŞERİM
Bazan oturduğum yerde
Kendikendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.
Gölünüze taş düşerim.
Sizse hep konuşursunuz
Sığınıp kof sözlere,
Kaçarak kendinizden
Uğuldayan hüznünüzle.
Telâşla geceyi bulursunuz.
Gözünüze yaş düşerim.
 SONLUDUR AŞK DA
Güzel anılar biriktirdim senden,
Dudağıma solgun gülücükler getiren.
Özenle sakladım belleğimde,
Bir yığın oldu daha şimdiden.
Nasıl olsa bir sonu olacaktı bu aşkın
Bir gün apansız gerçekleşiveren.
Bir terazinin durgun pirinç kefesine
Pat diye inince kara kiloluk,
Nasıl kalkar havaya birdenbire
Boş kalan zavallı kefe.
Nasıl titreşir terazi uzun süre,
Denge sağlanıncaya kadar başka şeylerle.
Anılarla bozdum o dengeyi ben önce,
İkimiz için de yaptım bunu.
Yaşadığımız günlerden biriktirdim sessizce,
Bir kefede sana hiç sezdiremeden.
Koyabilirsin kara kiloyu artık,
Bak terazi nasıl kolay gelecek dengeye.
Mutluydum ben yine de kendimce.
Senin girdilerin, çıktılarım benim
Doğrusu uygundu birbirine,
Yan yana gelince bir resmi tamamlayan.
Vazgeçilmezdi ellerin sonra,
Yangınımdan yorgan döşek kaçıran.
Ama inan sonludur aşk da,
Kovalar sonunu kendi kendinin.
Bana bir uçurum gerek şimdilerde,
Yeterince dik ve derin.
Bir çavlan istiyorum çünkü,
Kırmak için kristalini hayatın ve şiirin.
*** Hüznü bol ozanlardandır. Şiir dili kendine has sözcük bireşimlerinden oluşur. Yalnızlık, gezginlik, yerleşiklik, yabancılık şiirlerinin ana temasını oluşturur. Sözcüklerden en çok da yıldız, güvercin, kedi, eller, yüz, ayna, rüzgâr, ilmik, gölge, gidiş, ahşap evler, yangınlar, yolcu/yolculuk, acılar vb. sözcüklerini kullanır. Bu sözcüklere simgesel anlamlar yükler, şiiri bu sözcüklerin yüklendiği simgeler ile var olur.

SARIL BANA
Bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
Sevgiler bekliyor sürekli senden.
İnsanın bir yanı nedense hep eksik
Ve o eksiği tamamlayayım derken,
Var olan aşınıyor azar azar zamanla.
Anamın bıraktığı yerden sarıl bana.
Anılarım kar topluyor inceden,
Bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
Ama yine de unutuş değil bu,
Sızlatıyor sensizliği tersine.
Senin kim olduğunu bile bilmezken.
Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
Bir kabuk içinde
Birbirinden ayrılmaz
(:)
Aşk ve acı yüreğimde
İkiz badem içidir.

KAVAKLAR
Bedenim üşür, yüreğim sızlar. Ah kavaklar, kavaklar...
Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotoğraftan oydular.
Orda kaldı yanağımın yarısı, Kendini boşlukla tamamlar.
Omzumda bir kesik el, Ki durmadan kanar.
Ah kavaklar, kavaklar... Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.

( Sivas'ta yobazlar tarafından katledilmeden önce, Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar)
"Kana Gazel"
kandır can veren kan dökenin de gövdesine
delik deşiktir uykusu, kan damlar döşeğine
sofrasında ekmek kanar bölününce sımsıcak
kan sızar su testisinden, ince ince dibine
kan döken kurtulamaz eline bulaşan kandan
sinekler üşüşür bıraktığı parmak izlerine
silinmez hiç bir şeyle, akan insan kanıdır
toprak bile içemez, sindiremez onu kendine
sen söyle altıok metin, dökülen sıcak kanı
ki kan sıçrasın senin de incinmiş şiirine
(Kızı Zeynep Altıok'un babasının ölümünün 7.yılında gazetelere ilan olarak verdiği Metin Altıok şiiri)
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
http://ekintarlasi.tr.gg/ Kültürel Paylaşım Sitesi |
|
|
|
|
|
 |
|
Flaş Haberler |
|
|
|
|
|
 |
|
BU KODU SİTENE EKLE |
|
|
|
|
|
 |
|
Film Kuşağı |
|
|
|
|
|
 |
|
Müzik Ruhun Gıdasıdır |
|
|
|
Bu sayfayi 10419 ziyaretçiziyaret etti... |